“Vox Populi, Vox Dei” (Halkın Sesi, Hakkın Sesi)
Demokrasi, yurttaşların devlet politikalarını şekillendirmede eşit hakka sahip olduğu yönetim biçimidir… Klasik ve modern bütün demokrasiler devletin egemenliğini; yurttaşların siyasal eşitliği ve iradesi normuna ve egemenliği kullananların egemenlik altındakilere hesap verme ödevine dayandırır… Yani demokrasi; eşitlik eksenindeki bir siyasal organizasyon ve yurttaşların rızasına dayanan hükümet modelidir… Yönetimle ilgili demokratik bir süreçten bahsedilecekse kolektif kararlara tüm yurttaşların etkin katılımı ve eşit oy hakkı zorunludur… Klasik ve modern demokrasiler arasındaki temel fark, sitede ya da ülkede yaşayan herkesin eşit-yurttaş kategorisine dâhil edilip edilmemesi ile alakalıdır…
Demokrasinin Gelişimi:
1) Antik Yunan site devleti tecrübesi…
2) Roma Cumhuriyet tecrübesi…
3) Temsili yönetim tecrübesi…
4) Siyasal eşitlik tecrübesi…
Klasik Demokrasinin Unsurları:
1) Kategorik eşitlik…
2) Nüfusun sadece bir kısmı halk…
3) Genel ve eşit seçme hakkı yokluğu…
4) Küçük devletlerde mümkün…
5) İdeal model değildir…
Modern Demokrasinin Unsurları:
1) Doğal eşitlik…
2) Kuvvetler ayrımı…
3) İfade özgürlüğü…
4) Muhalefetin varlığı…
5) Enformasyon çeşitliliği…
6) Genel ve adil seçimler…
Liberal Demokrasi:
Klasik demokrasiler modern dönemin kalıplarına göre gerçek demokrasi olarak nitelendirilmez… Modern demokrasi; liberal demokrasidir… Liberal demokrasi; evrensel insan hakları temeline dayanan, siyasal erkin anayasayla sınırlandırıldığı, çoğunluk ilkesi çerçevesinde halk egemenliğini içeren hukuk devleti modelidir…
Liberal Demokrasinin Unsurları:
1) Bireycilik
2) Hukuki Eşitlik
3) Negatif Özgürlük
4) Siyasal Rasyonalite
5) Hoşgörü / Tolerans
6) Rızaya Dayalı Yönetim
7) Anayasal / Sınırlı Devlet
8) Serbest Piyasa Ekonomisi
Sosyal Demokrasi:
Sosyal demokrasinin çıkış noktası; liberal demokrasinin çözümleyemediğini iddia ettiği iki sorundur: 1- Eşitlik; toplumsal yapılanmada nereye kadar genişletilebilir ya da toplumsal çeşitliliklerin ahlakî olarak geçerliliğini ve siyasi olarak savunulabilirliğini mümkün kılacak eşitlik zemini hukuki alanın ötesine çekilebilir mi? 2- Özgürlüğün bütün fertleri kapsayacak şekilde gerçekleşebilmesi için hangi toplumsal ön şartlar var olmalıdır ya da özgürlüğün realizasyonu için fertlere ne ölçüde fırsat eşitliği tanınmalıdır? Devlet; ekonomiyi kontrol etmek; siyasal demokrasiyi topluma yaymak ve fırsat eşitliği sağlamak amacıyla iktidar ve bölüşüm yapılarını denetlemek zorundadır…
Sosyal Demokrasinin Unsurları:
1) Pozitif Özgürlük…
2) Sınıf Yerine Halk…
3) Fırsat Eşitliği ve Solidarite…
4) Toplumu Değiştirme Yerine Toplumsal Uzlaşma…
5) Üretim Araçlarının Kamulaştırılması Yerine Refah Devleti…
Demokrasinin Diğer Rejimlere Nispetle Avantajları:
1) Demokrasi, zalim otokratların yönetime geçmesini daha ziyade engeller.
2) Demokrasi; diğer rejimlerden daha ziyade kişisel özgürlük ve hukuki eşitlik sağlar.
3) Demokrasi, insanların kendi temel çıkarlarını korumalarına daha ziyade yardımcı olur.
4) Demokrasi, yurttaşlarına demokratik olmayan ülkelerden daha ziyade zenginlik sağlar.
5) Demokrasi, insanların kendi kaderini tayin etme hakkını daha ziyade temin etmeye çalışır.
Demokrasi Eleştirileri:
1- Protektiv / Konservativ Eleştiri: Sıradan insanlar ne kendileri için iyinin ne olduğunu ne de içerisinde yaşadıkları toplumun bir bütün olarak iyiliğinin ne olduğunu anlayıp savunabilirler. Dolayısıyla da kendi kendilerini yönetemezler. Demokratların, sıradan insanları o nitelikte gören varsayımları tamamen yanlıştır (Platon, Aristoteles, Patrimonyalizm, Sosyalizm, Faşizm, Konservativizm)…
2- Anarşist Eleştiri: Demokrasi; kolektif kararlara tüm yurttaşların etkin katılımı ve eşit oy hakkı gibi süreçlere tabi olsa dahi devlet yine de kötüdür. Gönüllü örgütlenmelerden ibaret devletsiz bir toplum pekâlâ mümkündür (Godwin, Proudhon, Bakunin, Kropotkin, vs.)…
3- Meritokratik Eleştiri: Son tahlilde niceliğin niteliğe egemenliği formuna dönüşen demokrasi, toplumun liyakat ve ehliyet çerçevesinde yönetilmesini gerçekleştiremez. Prosedürel demokrasi; fırsat eşitliği, liyakat ve ehliyete istinaden yeniden tanzim edilmelidir. Adil bir siyasal sistem için usul demokrasi esassa meritokrasi olmalıdır…
Liberal Demokrasiye Yönelik Temel Eleştiriler: Liberal demokraside; hayatın, kamusal ve özel alan şeklinde ikiye ayrılması nihayetinde Katolikler ve Protestanlar arasındaki çatışmalara yönelik bir çözümü ifade ederse de bu durum hukuki eşitlik meselesinin yalnızca bir boyutunu oluşturur. “İyi niyetli ihmal” denilen bu tavır; zımnen etnik-kültürel veya dinsel ya da ideolojik bir toplumsal homojeniteyi öngörmekte fakat realite hiç de öyle değildir. Bugün çoğu ülke; etnik-kültürel veya dinsel ya da ideolojik bakımdan hayli çeşitlilik göstermektedir. Tabiatıyla bu çeşitlilik önemli bir dizi sorunu da beraberinde getirmektedir. Bu sorunların, liberal demokrasinin inşasında, geleneksel aristokrasiye karşı ileri sürdüğü yeni siyasal meşruiyet zemini “insan hakları öğretisi” çerçevesinde çözülemediği de açıktır. Zira “insan hakları öğretisi” de toplumsal çeşitlilikleri görmezden gelmektedir. Bu çeşitliliklere ahlakî olarak savunulabilir ve siyasi olarak geçerli bir eşitlik zemini bulmak, liberal demokrasinin karşısına dikilen en ciddi problemdir…
Sosyal Demokrasiye Yönelik Temel Eleştiriler: Liberal demokrasinin feodal aristokrasiyi yıkabilmek için kullandığı özgürlük, eşitlik ve ekonomik refah idealleri, tüm halkı kuşatacak ölçülerde maalesef realize edilememiştir. Aynı ideallerle alternatif olarak ortaya çıkan sosyal demokrasi, temennileri itibarıyla elbette özgürlükten, eşitlikten ve ekonomik refahtan yeterince nasiplenemeyen insanları cezbetmektedir. Ancak burada da sorun; rasyonel, individüal, seküler ve utilitarist bireylerden solidarist ahlak beklentisidir. Ne yazık ki bu iddialar çoğu zaman sadece bir manipülasyondan ibaret kalmakta, bu da başarıyı imkânsız kılmaktadır…
Sonuç: “Demokrasi eşitlik ve özgürlüktür ama eğitimsiz ve erdemsiz insanların yükselmesine de kapı aralar.” Robert Dahl (1915 – 2014)… “Demokrasilerde seçmenin cehaleti bütün halkın güvenliği için tehlikedir.” John F. Kennedy (1917 – 1963)… “Demokrasinin (en) kötü olan yönü çoğunluğun tiranlığına dönüşmesidir.” Lord Acton (1834 – 1902)… “Demokrasi; (netice itibarıyla) ayak takımının despotizmidir (denebilir).” F. M. A. Voltaire (1694 – 1778)… “Demokrasi, (her ne olursa olsun) alternatiflerine nispetle en az kötü olan yönetim biçimidir.” Winston Churchill (1874 – 1965)…