Cumhuriyet mi Tekparti Diktatörlüğü mü?

Siyaset felsefesi ya da siyaset bilim açısından bakıldığında, rejimleri birbirinden ayırt eden temel nitelik, “meşruiyet kaynakları” olarak değerlendirilir ise de bu değerlendirme herhangi bir rejimin “iyiliği”ya da“kötülüğü” hususunda tek başına yeterli bir bilgi içermez. Mesela; kadim-geleneksel rejimlerden; monarşi ya da aristokrasinin meşruiyet kaynağının “din” şeklinde kabulü, onu peşin peşin “iyi” yapmayacağı gibi, “kötü” de yapmaz. Öte yandan; modern siyasi rejimlerden; demokrasi ya da cumhuriyetin meşruiyet kaynağının “halk” olarak kabulü de onu peşin peşin iyi ya da kötü yapmaz… Okumaya devam et

Güncel Yazılar kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

İslam Fıkhında Devlet

İslam Hukukunun geleneksel adı fıkıhtır. Fıkıh kelimesi; Ehli Sünnet hukuk ıstılahında şu şekilde tarif edilmektedir: “Dinin-şeriatın amelî hükümlerini delilleriyle birlikte bilmek”. Asıl fonksiyonu toplumsal ilişkilerin, “muamelat”ın tanzimi olan “fıkıh” Emevîler Dönemi (661-750) itibarıyla teşekkül etmeye başlamıştır. Okumaya devam et

Hukuk, İslam Felsefesi, Siyaset kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

Umre Seyahati Üzerine Notlar

Umre, Müslümanların özelde Kâbe‘yi, geneldeyse İslam’ın teşekkül ettiği tüm bölgeyi (Mekke, Medine) “hac mevsimi” dışında ziyaret etmelerine denir… Müslümanların ömründe bir defa “umre” yapmaları Hanefî ve Malikî mezheplerine göre sünnet, Şafîî ve Hanbelî mezheplerine göreyse farzdır… Okumaya devam et

Güncel Yazılar kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

Hukuk Üzerine

Hukukun nasıl tarifi edileceği şüphesiz müşkül bir mesele… Fonksiyonel açıdan hukuk; siyasi düzenlemelerin belirleyici, resmi yorumu veya toplumsal düzenin icbar edici araçlarla temini ya da evrensel-etik bir prensip tarafından fertler arasında cereyan eden ilişkilerin bitarafane tanzimi şeklinde değerlendirilebilir ise de mantık açısından bireysel ya da toplumsal faydaya yönelik rasyonel-uzlaşımsal kurallar mı yoksa kutsal mesajın buyrukları mı ya da akılla keşfedilip, temellendirilebilen rasyonel insan doğasına neyin uyup neyin uymadığını gösteren ve bu nedenle de emredici veya yasaklayıcı olan evrensel norm mu yahut da egemen gücün irade bildirimi mi olduğu hususu hayli tartışmalıdır… Okumaya devam et

Genel Felsefe, Hukuk, Siyaset, WEB kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

Hakikat Tartışmaları ve Gazzalî

Varlığa ve hayata yönelik hakikati araştırma ya da hakikati temsil iddiasının söz konusu olduğu her yerde, şüphesiz asıl rekabet “felsefe” ile “din” arasında cereyan etmektedir. Antik Yunan Felsefesi ile Hıristiyanlık inancının karşılaştığı gün başlayan bu rekabetin halâ devam ettiğini söylemek herhalde yanlış olmayacaktır. Okumaya devam et

İslam Felsefesi, WEB kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

Muasır Medeniyetler Seviyesine Yükselmek mi Gerekir Muasır Medeniyetler Seviyesine İnmemek mi?

İslam düşüncesinin yüz akı simalarından İbni Haldun; medeniyetin ne olduğunu umran kavramından hareketle şöyle açıklıyor: Umran; kurumsal ilişiler ağı anlamında sosyal yapı ve ona tabiatı gereği arız olan haller, yani toplumsal hayattır. Umranın inşa sebebi, insanların hayatlarının muhafazası ve idamesi için lüzumlu olan şeyleri tek başlarına temin edememeleri ve müşterek savunma ihtiyaçlarıdır. Okumaya devam et

Güncel Yazılar kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

Türkiye’de Üniversiteler, Üniversal Bilgi Üreten Kurumlar Mıdır?

 Üniversitelerin, üniversal seviyede bilgi üreten kurumlar olmasının garantisi ne kadar akademik özgürlüklerse akademik özgürlüklerin garantisi de şüphesiz iş güvencesidir… Akademik özgürlüklerle iş güvencesi arasındaki bağ elbette inkâr edilemez… Bu bağın bir hayli zayıf olduğu Türkiye gibi ülkelerde üniversiteler, maalesef üniversal bilgi üretim ve akademik öğretim merkezlerinden öte muayyen bir ideolojinin ajitasyon kulüplerine dönüştürülmektedir… Okumaya devam et

Eğitim, Güncel Yazılar, WEB kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

İnsan Felsefesi Üzerine

Hayata ve varlığa ait mitolojik, mistik ve teolojik açıklamaların, yerini rasyonel ve doğal nedenlerle yapılan açıklamalara bırakması üzerine Antik Yunan dünyasında tezahür eden felsefe, öncelikle insan denilen meçhulün mahiyetinin ne olduğunu, bir varoluş gayesinin bulunup bulunmadığını, otonom olup olmadığını ya da onu determine eden ilkeler varsa bunların açıklanıp açıklanamayacağını, fiziki ve metafiziki varlık alanlarıyla irtibatının gerçekleşme şeklini ve evrendeki yerinin nasıl belirleneceği meselelerini sorgulamaya ve anlamlandırmaya yönelmiştir.[1] Okumaya devam et

Genel Felsefe kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

Rezidanslı Sosyalizm Üzerine

Üretim araçlarının özel mülkiyete ait olduğu, ekonomik faaliyetlerin temelde kâr maksimizasyonu için yapıldığı, nüfusun büyük çoğunluğuna ait emeğin ücret karşılığı satıldığı, toplumsal ilişkilerinse esasta istihsal ve istihlak süreci ekseninde belirlendiği siyasi-iktisadi modelin kapitalizmi nitelediği dikkate alınırsa; sosyalizmin, bunun karşıtını temsil etmesi gerektiği bilenlerin malumudur… Okumaya devam et

Güncel Yazılar kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

Batı’da ve Türkiye’de Üniversite

Latince orijinaliyle “universitas” kavramı “kurum-cemiyet” anlamında; Ortaçağda yalnızca loncalara verilen bir isimdi. Bu kavram daha sonra aşamalı olarak eğitim-öğretim alanına da taşınmış ve yükseköğretimi nitelemek üzere “universitas magistrorum et scholarium” şeklini almıştır. “Universitas magistrorum et scholarium” Türkçe’ye çevrildiğinde kabaca “talebeler ve hocalar topluluğu” demektir. Hıristiyan katedral ve manastır mekteplerinin gelişiminin sonucu kurulan söz konusu bu üniversiteler; üniversal düzeyde bilgi üreten hakiki üniversite olarak kabul edilemez ise de Avrupa yükseköğretiminin gelişimini inceleme hususunda faydalı bir rehber niteliğindedirler. Okumaya devam et

Eğitim, Güncel Yazılar, WEB kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı