Hukukî, siyasî ya da dinî bir takım taleplerin karşılanması ya da hedeflerin gerçekleştirilmesi maksadıyla sivil yahut resmi şahıslara yahut da mahallî veya merkezî veya beynelmilel kurumlara yönelik şiddet içeren her türlü baskı, yıldırma ve zorlamalara terör; bu fiilleri icra eden kişilere terörist, gruplara da terör örgütü denir. Türkçe’ye Fransızca’dan (terreur) intikal eden terim; Oxford İngilizce Sözlük’te de “siyasal nedenlerle, insanların gözünü korkutmak veya insanları yıldırmak için dehşet ögesini kullanmak” şeklinde tanımlanmakta… Lisan itibarıyla da tatbikat itibarıyla da modern Batı kökenli olan “terör”, ne yazık ki zikredildiğinde kendi topraklarını değil, İslam dünyasını çağrıştırır hale geldi, daha doğrusu getirildi… Terörün; kabul edilemezliği hususunda dünya-âlem hemfikirmiş gibi gözükse de muayyen maksatlara matuf, hayli kullanışlı olduğu da inkâr edilemez… Şüphesiz hangi açıdan fonksiyonel olduğunun tespiti, terörün asıl maksadını da asıl faillerini de kolaylıkla gözler önüne serecektir… Okumaya devam et