Demokrasilerde Yürütme, Yasama ve Yargı Ayrımı Üzerine

Anayasal demokrasi ve temsili hükümet savunusu yapan John Locke çizgisindeki düşünürlerden; vatandaş hak ve hürriyetlerinin teminatı kuvvetler ayrımını, temel şart telakki eden Amerikan anayasasını (1787) ve Fransız anayasasını (1791) kaleme alanların ilham kaynağı ve hukuk devleti öğretisi teorisyenlerinin en önemlilerinden biri sayılan Fransız düşünür, Charles de Montesquieu, Kanunların Ruhu adlı eserinde üç tür yönetim biçiminden, üç tür siyasal rejimden bahseder: 1- saltanat / krallık. 2- istibdat / despotizm. 3- cumhuriyet / demokrasi.   Okumaya devam et

Güncel Yazılar kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

İslamî Modernite Tartışmaları Üzerine

İslam medeniyetinin son temsilcisi Osmanlı Devleti’nin, Batı karşısındaki mağlubiyetinin ve büyük toprak kaybının başlangıç tarihi 1699’dan beri, Müslümanların ya da Müslüman düşünürlerin en önemli meşgalelerinden biri, hiç şüphe yok ki “altın çağ”a dönüş anlamında yeniden ihya hareketidir. Ancak ihya, kolay gerçekleştirilebilir bir iş olmadığı için mağlubiyete çare de ne yazık ki halâ bulunamamıştır. Çare diye ileri sürülen projelerden biri de “İslamî modernite”nin inşasıdır. “İslamî modernite” tezi, Pakistan asıllı düşünür Fazlur Rahman’a aittir. Fazlur Rahman; 1919’da Pakistan’da doğmuş, doktora eğitimini 1946-1949 yıllarında İngiltere’de Oxford’da tamamlamış ve 1969’dan itibaren de 26 Temmuz 1988 tarihindeki ölümüne kadar Amerika’da yaşamış ve fikri tekâmülünü de daha ziyade Amerika’da gerçekleştirmiş olan bir düşünür. Okumaya devam et

Güncel Yazılar kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

Demokrasilerde Siyaset, Profesyonel Siyasetçilerin Tekelinde midir?

Türk Dil Kurumu’nun hazırlamış olduğu Türkçe Sözlük’te “profesyonel” kelimesi şöyle tanımlanmış: “Bir işi, kazanç sağlamak amacıyla yapan kimse… Bir işin profesyoneli olmak; bir işin, bir uğraşın bütün inceliklerini veya açıklarını kavramış olmak…” demektir… Muhtemelen; sözlüğü hazırlayanların “Mantık” disiplininden pek de haberdar olmamalarından mütevellit, tanımları yeterince “efradını cami, ağyarını mani” bir nitelik taşımamakta… Okumaya devam et

Güncel Yazılar kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

İslam Referanslı Demokrasi Mümkün müdür?

Kendisini muhafazakâr ve demokrat olarak niteleyen Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidarı elinde tuttuğu on küsur yıllık süre zarfında Türkiye’de çok şeyin değiştiği muhakkak… Sözde cumhuriyetçi, Kemalci Oligarşi’nin, siyasal otoritenin ve mülkiyetin tek gerçek sahibi olduğu fakat Maliye Bakanı‘nın, kamuda istihdam edilen personelin maaşlarını ödeyebilecek miktarda devlet hazinesinde para bulunmadığı için, intihara kalkıştığı günlerden; sistemin şöyle ya da böyle halkın rızasına endekslenmesiyle nisbî refahın, nisbî özgürlüğün ve nisbî eşitliğin sağlandığı, ilaveten siyasal otoriteye ve mülkiyete ortak olmaya başlayan yeni bir zümrenin meydana çıktığı bugünlere gelmiş bulunuyoruz. Okumaya devam et

Güncel Yazılar kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

Siyaset Felsefesinin Temel Sorunları

Siyaset felsefesi, felsefenin en netameli alanıdır. Netameli oluşundan olsa gerek, Türkiye’de üzerine pek fazla kafa yorulmamaktadır. Bir taraftan “hukuk devleti” gerçekleşsin istenilecek, diğer taraftan siyaset felsefesiyle uğraşılmayacak, doğrusu böyle bir şey, izahı kabil bir durum değildir. Belki de bu, felsefeye nasıl bakıldığıyla alâkalıdır. Felsefe, hayata yönelik hiçbir bilgi, insanî problemlere dair hiçbir çözüm üretmeyen, beyhude spekülasyon olarak algılandığı ve maalesef bu yanlış algıyı doğrular şekilde de davranıldığı taktirde, sonuç ne olabilirdi ki? Okumaya devam et

Genel Felsefe, Siyaset, WEB kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

Sosyoloji Perspektifinden Toplumsal Değişme

Genel anlamda tanımlanacak olursa sosyoloji, toplumu oluşturan kurumsal yapı ve örgütlenmelerin birbirleriyle ilişkileri bakımından, aralarındaki simetrinin, devamlılığının ya da değişkenliğinin bir bütün halinde açıklanması maksadıyla yürütülen doğa-bilimsel, sistematik bir çabadır. Tabiatıyla böyle bir çabanın yöntemi de doğa-bilimlerinde olduğu gibi pozitif yöntemdir. Bu bakış açısı, toplumu birbirlerinden bağımsız otonomileri olmayan kurumsal yapı ve örgütlenmelerin sistematik bir bütünü şeklinde gören düşüncenin ifadesi olup, toplum kavramını muayyen ilişkiler sistemine atıfta bulunarak formülize etmektedir. Şüphesiz bu formülizasyon modern toplumsal yapıyla ilişkilidir. Okumaya devam et

Siyaset, WEB kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

Felsefe Nedir?

Felsefe terimi, Grekçe philosophia sözcüğünün Arapçalaşmış şekli olup, Türkçe’ye Arapça’dan geçmiştir. Yunanca’daki philosophia ibaresi; sophia ve philos, yani bilgelik ve sevmek kelimelerinin bir terkibidir. Felsefe tarihinin temel kaynaklarından birinin yazarı olan klasik düşünce tarihçisi Diogenes Laertius’un ifadelerine bakılırsa eskiden hakikatin bilgisi; sophia adını taşıyordu ve onu meslek edinerek zekâsını büyük bir özenle o uğurda kullananlara da sophos deniyordu. Okumaya devam et

Genel Felsefe, WEB kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

İsrail’le Dostluk Reel-politiğin Gereği mi?

1469-1527 yıllarında yaşayan ve modern siyasetin mucidi ve ilk temsilcisi diye nitelenen Rönesans düşünürü Machiavelli, reel-politiği şöyle tanımlıyor: Teorik ve etik hedeflerden öte, pratik ve somut faktörler üzerine temellenen politika (siyaset)… Bir başka ifadeyle reel-politik; ahlak ve siyaset arasında kesin bir ayırım olduğu varsayımına dayanarak devletin iç ve dış politikasının ahlakî kaygılardan bağımsız bir biçimde, maddî gücünün gereklerine göre uygulamaya konulmasını savunan yaklaşımdır. Yani reel-politik, ahlakî ya da dinî her türlü değerin politikadan dışlanması, politikanın mutlak sekülerleşmesidir. Okumaya devam et

Güncel Yazılar kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

Reel-Politiğin İlk Filozofu İbni Haldun

Reel-politik; ahlak ve siyaset arasında kesin bir ayırım olduğu varsayımına dayanarak devletin iç ve dış politikasının ahlakî kaygılardan bağımsız bir biçimde, maddî gücünün gereklerine göre uygulamaya konulmasını savunan yaklaşımdır. Bir başka ifadeyle reel-politik, ahlakî ya da dinî her türlü değerin politikadan dışlanması, politikanın mutlak sekülerleşmesidir. Okumaya devam et

Genel Felsefe, İslam Felsefesi, Siyaset, WEB kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı

Anadilde Eğitim Üzerine

Farklı dillerin (lisanların) nasıl ortaya çıktığına dair teorik tartışmalar bir tarafa, geleneksel ya da kültürel “kimlikler”in ve “değerler”in yegâne taşıyıcısının dil olduğu inkâr edilemez… Diller için, düşünülebilen ya da algılanabilen şeylerin tasavvurlarından ibaret kavramlar yığını değil; anlamlı, kanlı, canlı birer organizmadırlar demek, yanlış olmasa gerektir… Rahmetli, Cemil MERİÇ, “Bir milletin kamusu, o milletin namusudur” dediğinde galiba bu hakikate işaret etmekteydi… Okumaya devam et

Eğitim, Güncel Yazılar, WEB kategorisine gönderildi | Yorumlar Kapalı