Siyasetin nasıl tanımlanacağı hususu, toplum ya da devlet tasavvuruyla doğrudan alakalıdır. Okumaya devam et
Siyasetin nasıl tanımlanacağı hususu, toplum ya da devlet tasavvuruyla doğrudan alakalıdır. Okumaya devam et
İngilizce açısından etimolojik manada özgürlük (liberte) ve liberalizm sözcüklerinin kökeni aynı. Liberalizm belirli bir özgürlük anlayışının teori ve pratiğini karakterize etmek için; liberaller de özgürlük miktarını azami hale getirmeye çalışanları ve özgürlüğü her şeyin üstünde tutanları belirtmek için, kullanılan ifadelerdir. Okumaya devam et
Kapitalizm, sosyalizm ve faşizm tecrübeleri sonrası modern dünyada toplumsal ve siyasal hayatla ilgili temel problemlere önerilen en makul çözüm, bugün itibarıyla siyaset felsefesinin zirve noktası kabul edilen “hukuk devleti” öğretisi gibi gözükmektedir. Okumaya devam et
Toplumsal hayatla ilgili problemlere, bir takım çözümler bulmak üzere Platon’un (427–347) sistematik bir biçimde gündeme soktuğu siyaset felsefesi; öğrencisi Aristoteles (384–322) tarafından tüm ayrıntılarıyla ele alınmış ve yankıları bugün dahi devam eden bir değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Platon’da olduğu gibi Aristoteles’te de siyaset felsefesine, “En iyi rejim hangisidir?” suali rehberlik eder. Okumaya devam et
Modernite; on altı-on sekizinci yüzyıllar itibarıyla Avrupa’da gerçekleşen radikal değişimlerin sonucunda inşa edilen Batıya özgü yaşama biçiminin adıdır. Okumaya devam et
Modernite; temel niteliği rasyonalite, sekülarite, individüalite ve utilitarite olan, Avrupa’da Aydınlanma çağı ile ortaya çıkmış, bilahare de bütün dünyayı etkisi altına almış bulunan Batı’ya özgü yaşama biçiminin adıdır. Okumaya devam et
Epistemolojik anlamda, doğru bilgiyi, teoloji ve metafizik karşıtı olarak yalnızca materyal dünya üzerine temellendiren, Auguste Comte’un pozitif felsefe dediği düşünce tarzı(epistemological positivism). Okumaya devam et
Avrupa Konseyi’nin Türkiye ile üyelik görüşmelerini başlatmaya karar aldığı 17 Aralık 2004 tarihinden itibaren, oligarşik statülerini kaybedeceklerini düşünen Türkiye’deki Avrupa Birliği karşıtları, üyeliği engellemeye yönelik muazzam bir direnç göstermeye başladılar. Okumaya devam et
Küreselleşme; beşeri ilişkilerde, dünya ölçeğindeki karşılıklı bağımlılıkları ve mübadeleleri meydana getiren, çoğaltan, yaygınlaştıran ve yoğunlaştıran süreçlerin çok boyutlu bileşkesini ifade eder. Okumaya devam et
Modern-ulus devletlerin günümüzde en fazla eleştiriye tabi tutulan yönü, hiçşüphesiz ulusal, kitlesel ve resmi eğitim veren kurumlarının; yurttaşların çoğu zaman etnik kökene, ırka ya da dine dayanan kendilerine özgü kültürel kimliklerini eşit tanımamaları ve farklılıklarına eşit ölçülerde saygı göstermemeleridir. Okumaya devam et